Eğitim Yuvası Yerle Bir oldu

ZEYNEP ARTIK MUTSUZ

Okulların açılmasına, eğitimin başlamasına sayılı günler kala

Pazar sabahı, saat 6.00’sıralarında  hava yeni ağarmaya başlarken, sahurdan kısa bir süre sonra,yaklaşık 600 kişilik belediye ekibi Zeynep Mutlu Eğitim Vakfı’nın okulunu yerle bir ettiler. Üstlerinden aldıkları emirleri birebir uygulayan yıkım ordusu birkaç saat içerisinde okulu yerle bir ettiler.

 Belediye ile arsa ihtilafı olan, Milli Eğitim Bakanlığından ruhsatlı bir okul sabahın köründe yıkılıyor, bu yıkım ülke tarihinde belki de bir ilk.

Yaptığımız araştırmalar göre yıkımdan önceki Cuma günü saat 16.58’de yıkım tebligatı yapılıyor. Tebligatta görevi ve isimleri meçhul iki şahıs ile muhtarın yalnızca mührü varmış!…

Tebligat öyle bir saatte yapılmış ki vakıf yönetiminin yargıya başvurma hakkı ellerinden alınmış…

 Bu tebligat, Tebligat Usulü Kanuna da uymuyor. Okul mütevelli heyetinin hukukçuları Eyüp Kaymakamlığına başvurmuşlarsa da mesai saati bittiği için kaymakamlık kapalı ve itiraz yapılamamış.

Yıkımdan sonra hukuk işledi ve Vakıf yıkım kararına itirazını yaptı, mahkeme heyeti de davalı Eyüp Belediyesi’ne yıkıma konu olan binaların yıkılıp yıkılmamasının sorulmasına, dava konusu parsellerle ilgili tüm yargı kararları ile belgelerin istenmesine, Eyüp Belediyesinin savunmasının alınmasına ve yıkım işleminin durdurulmasına karara bağladı.

 Oysa birilerinin isteği olmuş, aydın ve çağdaş öğrenciler yetiştiren okul alelaceleye getirilip yıkılmıştı. Eğitimin başlı başına sorun olduğu bir ülkede, 10 yıllık bir eğitim kurumu savaşa gider gibi hazırlanıp sabahın köründe kimseler duymadan yıkıldı.
 
Yüzlerce binaya, siteye şak diye yapım ruhsatı verip Kemerburgaz-Göktürk bögesinin cadde aralarına bile adı “Residence” olan, adı “Site” olan çirkin binaları dikmeye izin verirken…Hazine de olsa bomboş bir yeşil arazi üzerinde 10 yıldır duran ve binlerce öğrenci yetiştiren bir okulu yıkmak…

“Zengin Okulu” sıfatı yapıştırdıkları okulun belki de en çok burslu çocuk okutan okullardan biri olduğunu görmezden gelerek bir sürü çocuğun büyüdüğü ve anılarının olduğu bir gerçeği yok etmeye çalışmak.

 BUNLAR YIKIM SEBEBİ OLABİLİR Mİ?

Zafer Mutlu’nun elim bir kazada yitirdiği kızının adını yaşatmak için

1998’de kurdurduğu bu okulun, Vatan Gazetesi Genel Yönetim Kurulu Başkanı olmasının payı var mı? Yoksa yıkılan okulun mütevelli heyetinde olan bazı kişiler mi yıkımın nedeni?

Vatan Gazetesinin bazı konularda hükümete ters düşmesi mi?

Bazı yolsuzlukları gündeme taşıması mı?

Yoksa boyun eğmeyen birilerine yeni bir gözdağı mı verilmek isteniyor?

Batı standartlarındaki eğitim birilerini rahatsız mı ediyor?

Konya’nın  Balcılar beldesinde dini bir vakfa ait kız öğrenci yurdu çökmüş ve 18 kız yaşamını yitirmişti. Aynı binadaki Kur’an kursu da kaçaktı. Sahi bu olay ne oldu?

Acaba aynı duyarlılık memleketin her köşesinde kurulmuş kaçak dergâhlara, onların yönetimindeki Kur’an kurslarına, okullarına da gösteriliyor mu? Ülkemizde neredeyse her camii’nin altı kuran kursu iken, ortalık kaçak kuran kursundan geçilmiyorken neden o kurslar yıkılıp yerle bir edilmiyor ?

 İbrahim Taşkıran